Hayatımın Adası “Kuşadası”

Hayatımın-Adası-Kuşadası-Gezi-Biletim-gezibiletim

Hayatımın Adası “Kuşadası”

Gezi Biletim’den merhaba dostlar. Yakın bir zaman önce başlattığımız projemize ilk katılan isim “Bengü Celep” oldu. Bengü hanım Gezi Biletim’e misafir yazar olarak “Kuşadası” seyahatini paylaştı. İşte Bengü Celep’in Kuşadası seyahati: 

 


Hayatımın Adası “Kuşadası”


Hayatımda ilk defa Ege’ ye gidişim, ilk defa bir Ada’ya gidişimdi.. Kuşadası..

Ne çok merak ediyordum bu yarım adayı. Ne çok dinlemiştim burayı ve defalarca bakmıştım resimlerine.

Hayatımın-Adası-Kuşadası-Gezi-Biletim-gezibiletim-3 Hayatımın Adası "Kuşadası"Kuşadası; Ege’nin en güzel, en çok tercih edilen tatil beldelerinden bir tanesi. Benim için ise yeri apayrı.
Küçüklüğümden beri Ada’da yaşayan halamdan dinliyordum hep bu güzel şehri. Dinledikçe de daha çok merak ediyordum. Gitmek için sabırsızlanıyorum hemde çok!

Ve nihayet o gün gelmişti. Yaşadığım yerden 12 saat süren bir otobüs yolculuğundan sonra işte Kuşada’sındaydım!

Ne güzel bir yerdi burası böyle..

Daha ilk dakikasından beni etkilemişti burası. Hayran hayran izliyordum otobüsün camından. Adanın girişinden itibaren Palmiye ağaçları karşılıyor bizleri ve bu ağaçlar şehir boyunca devam ediyordu. Haziran ayında kavuşmuştum hayatımın Adasına. Otobüsten indiğim an havasını çekmiştim içime uzun uzun. Ah ne güzel bir deniz kokusu..

 

Öylesine ferah öyle temiz. O an demiştim ki iyi ki gelmişim iyi ki buradayım. O uzun yolculuğa rağmen hiç yorgunluk hissetmiyordum. Aksine hemen gezmek hemen bu Adayı keşfetmek istiyordum. Ve öylede olmuştu. Bavullarımı halamın evine bırakıp hemen üzerimi değiştirip kendimi Ada’nın sokaklarına bırakmıştım. Tabii ki buranın yabancısı -turisti- olduğum için halam ile birlikte gezecektim bu adanın her bir köşesini.

Halamın evi şehir merkezine ve deniz kıyısına yakın olduğu için şanslıydım. Evden çıktıktan sonra Ada’nın halk plajının da bulunduğu denizin tam kenarından yürüyerek gezmeye başlamıştık. Araba veya otobüsle gezmek istememiştim özellikle. Bu kokuyu her an duymak istiyordum çünkü, evet asıl sebebi buydu.

Çok büyük bir yer değildi Kuşadası. Küçüktü ama gezecek yeri de çoktu. Her iki adımdan birinde yanımda bir Palmiye ağacı.. Nasıl güzeller böyle. Ben bu ağaçlara hayran kalıyordum.

Hayatımın-Adası-Kuşadası-Gezi-Biletim-gezibiletim-4 Hayatımın Adası "Kuşadası"

İlk gün gezimizde şehir merkezini ve plajlarını gezdik. Ah ilk günden denize girmeliydim elbette. Denizi de kendi gibi çok güzeldi. Ada’nın tertemiz berrak denizi. Şimdi de denize hayran olmuştum Ada’nın. İlk günün akşamında gün bitti sanıyordum. Meğer burada gün bitmiyormuş ki! Gecesi de ayrı güzelmiş Kuşadası’nın.

 

 

Limanında ki büyük lüks gemiler dikkatimi çekiyor veya gece olunca ışıklarından fark edebiliyorum onları. Halama sorduğumda ise büyük gemilerin her gün buraya geldiğini ve genelde yurtdışı gemilerinin buradan hareket ettiğini öğreniyordum. Ve iç geçiyorum ne de güzel olurdu Ada’ya gelen büyük gemilerden birinde olmak.. Uçsuz bucaksız denizde bilinmedik yerlere gitmek..

Ama daha geldiğim Kuşadası’nı bile keşfedememiştim ki. Bu hayali de bir başka bahara bırakıp yoluma devam ediyordum.

Kuşadası çarşısı, Grand Bazaar diye başlıyordu. İlk günün gecesinden burayı geziyorduk. Kervansaray köşesi varmış bir de. Ara sokakları da ayrı güzel ayrı renkliymiş nasıl renkli nasıl canlı burası cıvıl cıvıl. Bu ara sokakların olduğu yere de Kaleiçi deniyormuş. Yine hayran kalıyorum buraya. Ve ilk gün bitiyor..

İkinci günün sabahında ise sahil kenarında, Kuşadası’nın sembolü olan el heykelinin tam karşısında bir cafe de kahvaltımızı yapıyoruz. Tabii ki bu heykelin önünde fotoğraf çekilmeyi unutmuyorum. 🙂 Ve devam ediyoruz dün kaldığımız yerden.


Ama aklımda takılan büyük bir soru var, nereden geliyor bu Kuşadası ismi?


Sahilden bakınca Ada’nın içinde küçük bir adacık daha görünüyor. Bu adacığın ismi de Güvercin ada imiş ve Kuşadası’nın ismi buradan geliyormuş. Orasına Güvercinada dedikler için bu yarım ada da Kuşadası olmuş. Bunu bir kenara not ediyorum. Eski bir kale var Güvercinada’nın üzerinde. Karaya bir yol ile bağlıymış. Hemen burayı gezmek için yola koyuluyoruz tabii. Sahil kenarından yürüyerek kaleyi gezmeye gidiyoruz. Kuşadası’nın tarihini ve tüm güzel manzaralarını görüyorum buradan. Ve o an.. 

Kalenin en tepesine geldiğimde söylüyorum içimden geçenleri yüksek sesle: “Kuşadası yüreğime dokunan yer, gözlerimin gördüğü en güzel yer, burnumun duyduğu en güzel koku, hayatımın adası Kuşadası!”.

Sonrası; her köşesini ezberlediğim güzellik, denizinden çıkmadığım sahiller, güneşinin altında bronzlaşan tenim, gölgesinde dinlendiğim palmiye ağaçları ve her yaz benim vazgeçilmezim olan yarım Ada’m Kuşadası. 🙂


Bengü Celep’e bizimle Kuşadası seyahatini paylaştığı için çok teşekkür ederiz 🙂 Daha nice güzel seyahatler sizlerle olsun 🙂 

Misafir yazarımız Bengü Celep’in aynı zamanda kitaplar ve tarifler ile ilgili bir instagram sayfası var. Eminim ki sizde takip ederseniz hem siz seveceksiniz hemde misafir yazarımız Bengü Celep’i sevindireceksiniz dostlar.. 🙂

Dilerseniz sizde Bengü Celep’in takipçisi olabilirsiniz dostlar 🙂

@benguella_ / @benguuuc


Gezi Biletim’e Seyahat Deneyiminizi Gönderin!


Word dosyası olarak göndermek isteyenler mail adresini kullanabilir:

Form ile göndermek isteyenler aşağıdaki formu kullanabilir:



 

Bir Cevap Yazın

You May Have Missed